"
SIRAT KÖPRÜSÜ "
Köyümüzün
değerli insanlarından bektaşi olan SOFU baba'nın çocuklarından
Ali, biz ona Cin Ali deriz. Ne olduğu bilinmez, köyümüze sonradan
gelen 'civcikler'den arkadaş edinir, namazlı oruçlu 'hoca' olurdu.
Birkaç yarım arapçası ile hocalık taslar, ezan okumaya başlardı.
Köylü
pek önem vermezdi onun bu haline. Köy odalarında ve çeşme başlarındaki
sohbetlere de karışırdı. Toplum onun bu konuşmalarını dinler ama
itibar etmezlerdi.
Bizim
kapının önünde söğüt ağaçları vardı, etrafı hafif çimen çayırdı.
Buraya köy yaşlıları oturur uzun süren sohbetler yapardı. Benim
görevim bu insanlara ayran veya soğuk su getirmek, onlara hizmette
bulunmaktı.
Mahzuni
bu sohbetlerde dedem Memet' in (Memet Kaya) yanında oturur söze
sohbete katılırdı. Cemaat O' nu sevdiği için konuşmalarını beğeniyle
dinlerlerdi. Dini, siyasi, askerlik veya köyün gidişatı konuşulurdu.
Mahzuni arapçayı da iyi bildiği için bu gibi sohbetlerde bizlerden
daha şanslı bir konumdaydı.
O
gün konu 'sırat köprüsü' idi: Sünni, aptestli ve namazlı bir müslümanın
vede alevilerin bu köprüyü geçme durumları daha sonra kimlerin
geçebileceği konusu. Mahzuni dinlemesini iyi bilen biriydi.
Cin
Ali hoca konuşmasını, Alevilerin Allah'ın azabından kurtulmayacaklarını
ve altında coşkun bir suyun aktığı kıldan ince kılıçtan keskin
'sırat köprüsü'nü kesinlikle geçemeyeceklerini vurgulayarak bağladı.
Mahzuni
bu hocanın ezan okumasını taklit ederdi, sünni köylüler Mahzuni'nin
sesini hocanınkinden ayırtetmekte zorlandıklarından bu taklite
kızarlardı. Ama Mahzuni yapacağını yine yapardı. Bu nedenle hoca
Mahzuni'ye hayli kızgındı.
Hoca
konuşmasını bitirdiğinde Mahzuni:
Hocam bir kaç sorum var dedi.
Hoca
O' na:
Sor bakalım iblis diliyin altında yine ne var?
Mahzuni:
Bu 'sırat köprüsü' nün altındaki suyun kaynağı var mı?
Hoca:
Elbette var. Hemide gürgür kaynar, Allah'ın
hikmeti o durmaz! Kaynağından çıkar durmadan akar.
Mahzuni:
Peki
hocam. Ben günahkarım köprü kıldan ince kılıçtan keskin. Ben o
köprüden geçemem. Öbür dünyada ölüm diye bir şey de yokmuş, hayat
ebedi imiş. Öyleyse ben suyun gözünü dolaşır oradan öbür tarafa
geçer ve öyle 'cennet' e giderim.
Cin
Ali hoca sinirle ayaklanıp tüm cemaat'a:
-
" Siz bu çocuğun sapık sözlerini
dinlerseniz sizin yeriniz 'cehennem' in dibi olur! " dedikten
sonra aramızdan hızla uzaklaştı.
Oradaki
yaşlılar Mahzuni' ye:
-
''Oğlum seni konuşturan konuşturuyor. Sen çok büyük adam olursun.''
demişlerdi.
Hacı
Cırık